İki partili sistem oy hakkı bulunanların iki büyük parti arasında seçim yaptığı ve kazananın mecliste çoğunluğu sağlayarak iktidara geldiği bir sistemdir. ABD, Jamaika ve Malta örneklerinde katı biçimde iki partili sistem görülür, bu sistemde iki parti dışında üçüncü bir partinin ülkedeki siyasi sisteme etkisi neredeyse hiç olmaz. Birleşik Krallık gibi ülkelerde ise siyasete yön veren iki dominant parti görülür, üçüncü veya dördüncü partiler ülkenin siyasi sistemine az da olsa etki edebilir ve dominant iki partinin kazanmasında veya kaybetmesinde etkili olabilirler.
İki partili sistemler çoğunlukçu demokrasi modelleridir. İki partili sistemler gerçekte çok partili sistemin özelleşmiş bir türüdür, hatta İki partili sistemi çok partili sistemden ayırmak bazı hallerde çok zordur.1 Gerçekten de böyle bir uygulamada bir ülkede yalnızca iki partinin zorunlu varlığı anlaşılmaz. Bu durum yasal bir zorlamanın sonucu değildir. O ülkedeki mevcut partiler içerisinde, güçlü ve baskın bir biçimde iki büyük partinin siyasal yaşama egemen olmasıdır. Bu sisteminin belirleyici özelliği, büyük partilerden birinin koalisyon yapmak zorunda kalmadan iktidara gelmesidir.
Seçim mücadelesi, seçmenler açısından iki eğilim arasındaki bir tercih sorununa dönüşmüştür. Böyle bir sistemde üç tip seçmen bulunur. a) İki büyük partinin sadık ve her ne olursa olsun görüşü değişmeyen seçmenleri b) Kararsız seçmenler c) Sistemin işleyişi ile ilgisi bulunmayan ve oy kullanmayan seçmenler. Ayrıca var olan küçük partilere oy veren ama toplamdaki oranı hiçbir etkiye sahip olmayan seçmenler de dördüncü olarak ele alınabilir. Partiler daha çok kararsız seçmenin oylarını almaya ve bazen de sandığa gitmeyen kitleyi ikna etmeye çalışırlar. Oy kullanmayan seçmen kitlesinin büyüklüğü ise dikkat çekici hususlardan biridir.
İki partili sistemde iki büyük parti dışında, diğer partilerin iktidara gelebilme yetenek ve güçleri çok uzun bir zaman boyunca kaybolmuştur. İktidar genellikle iki parti arasında el değiştirmekte ve bir parti her zaman parlamentoda çoğunluğu temsil ettiğinden siyasal istikrara imkân vermektedir.2 Bir diğer yararı partilerin çoğunluk oyuna sahip olabilmek için genellikle merkeze yakın, ılımlı politikalar izlemek zorunda kalmasıdır.3 Bu nedenle, partilerin yaklaşımları ve programları itidalli (orta yolda, ılımlı) ve gerçekçi olmaktadır.Bu sistemin dezavantajı ise ülkede bulunan çeşitli siyasal eğilimlerin temsil şanslarının olmayışıdır.
Bu yapıdaki önemli bir ölçüt tartışması ise iki büyük partiden başka küçük partilerin meclise girebilmeleri ancak uzun yıllar boyunca hükûmete koalisyonla bile olsa gelme imkânı bulamamaları hâlinde sistemin İki Partili olarak kabul edilip edilmeyeceği üzerinedir. Ayrıca üçüncü ve hatta dördüncü ama küçük partilerin bulunması durumunda ise sistem biraz daha değişebilmektedir. İki parti sistemi kendi içinde ikiye ayrılabilir.
Orijinal kaynak: iki partili sistem. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.
KAPANİ, Münci, Politika Bilimine Giriş, Bilgi Yayınevi, 7. Baskı, Ankara 1995, s. 181. ↩
Davut Dursun, Siyasal Partiler, "ansar.de" (erişim tarihi: 22.06.2016) ↩
Demokrasi Motifleri s:70, Arend Lijphart Çev:Güneş Ayas/Utku Umut Bulsun Mart 2006 Salyangoz Yayınları ISBN 975-6277-18-1 ↩
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page